Aile, her birey için değerlidir. Kutsallık ile ele alınan aile kavramı ve anlayışının hakim olması k
AİLE İLE BİREYSELLEŞME
Aile, her birey için değerlidir. Kutsallık ile ele alınan aile kavramı ve anlayışının hakim olması kısmında bahsetmek istediğim olgular var.
Değerinin paha biçilemez olduğunu kabul ettiğim ama kutsal olarak ele alındığında kişinin engellerle karşılaştığı kanaatindeyim. Çünkü “kutsallık” kelimesinin yüceliği ve ihtişamı kadar bağlayıcı ve engelleyici süreçleri de olduğunu düşünüyorum.
Evlilik kavramı ve aile olmanın bir çok yönü vardır. Severek, görücü usulü ve bunların kısa sürede ve uzun sürede gerçekleşenleri vs.
Ve aslında bakarsak herkes bir ailenin bireyi iken sonrasında ebeveyn rolüne geçerek kendi ailesini kurmuş oluyor. İnsanların kendi ailelerini kurarken ya da daha önceki sürece baktığımızda evlilik yapacakken, kendi aileleriyle olan ilişkisine dayalı bir çok süreç yaşayabiliyorlar. Evlilik, çocuk yapmak, okula başlamak, okul bitirmek gibi yaşamımızda bir çok kriz vardır. Fakat bu yaşam krizlerinin en etraflıca olanı evlilik ve aile sahibi olmaktır. Çünkü evliliğin dışındaki tüm krizler bireye yöneliktir. Fakat evlilik topluma dokunan yönleri olan bir krizdir.
Peki, farklı birey ve aileyle, bütün ve aile olabilmeyi nerede nasıl öğreniriz?
Doğup, büyüdüğümüz ailemizde …
Bireyselleşmeyi, özgür olabilmeyi, ayak uydurabilmeyi, sabretmeyi, sürdürmeyi, sürdürmemeyi vs. beraber yaşadığımız kişilerden öğrenebiliriz.
Aileler ve evlenmeye karar veren kişiler arasındaki problemler genel olarak “ bireyselleşme” sorunlarından olmaktadır. O ailenin o bireyine yönelik isteklerin olması veya olmaması. Ailelerin araya ve devreye girmesinin tek nedeni aslında “ bireyselliğini ve özgürlüğünü” elde edememiş bireylerdir. Burada evliliğe adım atmış kişilere serzeniştim gibi gözükse de aslında bireysel olmamayı öğreten ailelere değiniyorum.
Dünyaya getirdiğimiz çocuğu koruyup kollamak bizim görevimiz. Fakat koruma ve kollama kavramlarını kendi tanımlarınıza göre mi yoksa genel geçer tanımlara göre mi açıklıyorsunuz. Evlilik ve aile örneğinden yola çıksam da aslında diğer yaşam krizlerinde de kişinin kendi mücadelesi ve özgürlüğü anlamında efor sarf etmesi gerekirken, kitlenmesi ve ketlenmesi yetiştirilme tarzının ürünü olabilir.
Özgürce davranmasını istediğimiz çocuğumuzun özgür olmasına yolu bizden başkası açamaz.
Sahip olmaktan ziyade onun hayatına eşlik etmemiz gerektiği gerçeğini unutmazsak , düşünebilen ve baş edebilen bireyler yetiştirmiş oluruz.
Özgürlük yoldan çıkmak değil, göze alındığı kadarıyla yaşamak demektir.
Sağlıklı günler
UZMAN KLİNİK PSİKOLOG
FULYA ÇELİK